Bir eseri tanıtırken onun olumlu, olumsuz yönlerini, güçlü ve zayıf yönlerini belirli kriterler eşliğinde değerlendirmeye tenkid denir.

Eleştiri kelimesi genel olarak olumsuz bir çağrışım yapsa da aslında olumlu anlamı da vardır. Yani değerlendirme işi, eleştiri işi he olumlu hem de olumsuz yapılabilir.

Eleştirinin Özellikleri:

1. Eleştiri yazısı yazana “eleştirmen” denir. Eleştirmenler topluma yol gösterirler, bu yazıları ile insanlara faydalı bilgiler verirler.

2. Eleştiri yaparken nesnel (objektif) olmak bir zorunluluktur. Objektif kriterlere dayanmak gerekir.

3. Eleştiri malzemesini etraflıca değerlendirmek gerekir, bu değerlendirme esasında eser içerik ve yapı açısından değerlendirilir.

4. Eleştiri sadece bir eser üzerine olmak zorunda değildir, bir yazı üzerine de olabilir.

Türk Edebiyatında Eleştiri

Türk edebiyatında eleştiri Tanzimat döneminde ortaya çıkar. Ancak bu dönem eleştirileri daha çok olumsuz mânada kullanılır.

Namık Kemâl’in Ziya Paşa’nın antolojisi Harabat’ı eleştirmek amacıyla yazdığı Tahrib-i Harabat’ı; Muallim Naci’nin Recâizâde’nin  Zemzeme’sini eleştirmek için yazdığı Demdeme’si eleştiri türüne örnek gösterilebilir.

Daha sonra eleştiri yazılarının sayısı gittikçe artmıştır.  Cumhuriyet döneminde Nurullah Ataç, Vedat Günyol, Fethi Naci gibi yazarlar eleştiri yazıları kaleme almışlardır.

Bizde eleştiri türü maalesef çok kullanılmayan ya da kullanılsa bile taraflı olmaktan öte gidemeyen bir türdür. Bu yüzden günümüzde “şu çok güzel bir eleştiri kitabıdır, eseridir” diyebileceğimiz bir eserimiz pek yoktur.

Kaan Hoca tarafından yayınlandı

Ankara'da edebiyat öğretmeni olarak görev yapan yazar, evli ve hiç çocuk babasıdır.

Sohbete katılın

1 yorum

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir