Fecr-i Âti Edebiyatında Öğretici Metinler

Fecr-i Âti Topluluğunun genel özellikleri hakkında ne söylemişsek öğretici metinler için de bu geçerlidir.

Her edebî dönem bir önceki döneme tepki olarak doğduğu için mutlaka onu eleştirecek ve kendini haklı çıkaracak sebepleri açıklayacaktır. İşte Fecr-i Âti sanatçıları da kendilerini kabul ettirmek için Servet-i Fünûn sanatçıları ile tartışmaya girmiş, onlara karşı sert eleştirilerde bulunmuşlardır.
1911’den itibaren Selanik’teki Genç Kalemler dergisinin millî bir edebiyat oluşturmaya başlamasını da eleştirmişlerdir. Dolayısıyla bu dönem öğretici metinlerinde “eleştiri” önemli bir yer tutmaktadır.

Fecr-i Âticilerle Genç Kalemler dergisi mensupları arasındaki tartışmalar daha çok edebiyat dilinin Türkçeleştirilmesi üzerinedir. Genç Kalemler, sanatçıları Arapça ve Farsça sözcüklerden arınmış bir edebiyatı savunurken Fecr-i Âticiler ise aksini savunmuşlardır. İşin ilginç yanı ise Genç Kalemler’i şiddetle eleştriren Mehmet Fuat, Yakup Kadri daha sonra Milli Edebiyat saflarında yerini almışlardır.

Dönemin bir diğer tartışma kaynağı da Fecr-i Âticilerin “şahsi”lik ilkesiyle çok yakından ilişkili olan sanat-ahlak ve sanat-toplum üzerinedir. FEcr-i Âticiler bilindi gibi yarasız bir edebiyatı kabul etmemişlerdir.

Bu dönemde öğretici türler adına Şahabettin Süleyman’ın edebiyar tarihiyle ilgili eserleri vardır. O, “Tarih-i Edebiyat-ı Osmaniye”, “Yeni Osmanlı Edebiyatı Tarihi” adlı eserlere imza atmıştır. Söz konusu eserler bu türün ilk örneğini veren Abdülhalim Memduh’tan daha ileridedir.

Fecr-i Âticiler arasında gazeteciliği meslek edinen tek kişi ise Ahmet Samim’dir. O, Hilal, Cidal, İ’tilaf, Seda-yı Milliyet gazetelerini çıkarmışlardır.

Kaan Hoca tarafından yayınlandı

Ankara'da edebiyat öğretmeni olarak görev yapan yazar, evli ve hiç çocuk babasıdır.

Sohbete katılın

1 yorum

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir