İletişim ünitesinde sizden beklenen beceriler, kazanımlar şu şekildedir:
1.İletişimin önemini ve değerini sezer.
2.İletişimde bulunması gereken ögeleri belirler.
3.İletişimde gönderici, alıcı ve ileti ilişkisini açıklar.
4.Gönderici-alıcı ilişkisinde göstergelerin yerini ve önemini fark eder.
5.Göstergelerin ayırıcı özelliklerini belirler.
6.İletişimde bağlamın önemini fark eder.
Sizler bu sorulara cevap verdiğiniz, verebildiğiniz taktirde bu konudan başarılı sayılacaksınız. O halde biz bu sorulara cevap vererek ve örneklerle gidersek başarı oranımızı arttırabiliriz.
Aslında “İletişim” günlük hayatımızda sürekli gerçekleştirdiğimiz bir faaliyettir. Annemize, babamıza, kardeşimize bir şey mi söylüyoruz? Bu bir iletişimdir. Birine göz mü kırpıyoruz? Bu bir iletişimdir. Karşımızdakine el mi sallıyoruz? Bu bir iletişimdir.
İletişim kısaca, akla gelebilecek her türlü duygu, düşünce ve bilginin yazı, ses, görüntü, davranış, bakış gibi onlarca farklı yollarla bir başkasına aktarılmasıdır.
Biz bir gün içerisinde belki yüzlerce hattâ binlerce kez iletişim faaliyetini gerçekleştiririz. Eğer davranışlarımızın, konuşmalarımızın içerisinde karşımızdaki kişiye bir mesaj veriyorsak bu bir iletişimdir.
Günlük hayatımızda en çok konuşarak iletişim kurarız. Derdimizi, ihtiyacımızı, isteklerimizi konuşarak anlatırız. Fakat bazen de isteklerimizi ağlayarak, gülerek anlatırız değil mi? Mesela biz eğer ağlıyorsak karşımızdaki kişi moralimizin bozuk olduğunu anlayacaktır. Biz ona dolaylı şekilde mesaj vermiş oluyoruz:
“Ağlıyorum, çünkü moralim bozuk, çünkü beni üzecek bir şey oldu.”
Yani karşımızdakine bir şey anlatıyoruz değil mi ?
Konuşarak, ağlayarak, resim çizerek, şiir yazarak iletişim kurabiliriz değil mi? Ya da dumanla, güvercinle, mektupla, telefonla, internetle iletişim kurabiliriz değil mi?
Dil anlatım kitabınızın tahminen 3. sayfasında “Sürekli İletişim İçindeyiz” isimli bir metin var. O metni mutlaka ama mutlaka okuyun. Dikkat ederseniz iletişimin çok farklı şekillerle gerçekleştiğini göreceksiniz.
Peki, şimdi kazanımlarımızdan ilkine geçelim:
İletişimin Önemi ve Değeri
Ellerinizin bağlandığını, ağzınızın da bantla kapatıldığını ve gözlerinizin de kapatıldığını düşünün. Buna ne kadar dayanabilirdiniz? Ben 5 dakika bile dayanamazdım. Çünkü insan “ihtiyaç duyan” bir varlıktır. İstekleri olan, anlatma ihtiyacı olan bir varlıktır.
Aklıma çok güzel bir örnek geldi. Yeni doğmuş bir bebek düşünün. Sürekli ağlıyor. Annesi-babası bir türlü susturamıyor. Neden ağladığını bilmiyorlar. Bakın bebek o anda ailesi ile iletişim kuramadığı için, derdini, sıkıntısını söyleyemediği için ağlamasını bir türlü kestiremiyor. Hoş bebek ya acıktığı için ya altı pislendiği için ya da bir yeri ağrıdığı için ağlar. 🙂
İnsan topluluk içinde yaşayan bir varlıktır. Bu özelliği ile toplumdaki diğer bütün bireylerle iletişim kurma ihtiyacı hisseder. İletişim kuramadıkları zaman mutsuz olurlar. İstekleri yerine gelmez.
İletişimin Ögeleri
Sağlıklı bir iletişimde 7 adet unsur vardır.
1. Gönderici ( Kaynak): İletiyi alıcıya gönderen, muhatabına sunan kişidir. Eğer ortada yazılı bir metin varsa metnin yazarı göndericidir.
2. Alıcı: İletiyi alan kişidir. Bir metnin okuyucusu, bir konuşmayı dinleyen kişi alıcıdır. Mesela şu an bu dersi anlatan ben “Gönderici” okuyan siz de “Alıcı” oluyorsunuz.
3. İleti ( Mesaj ): Göndericinin alıcıya anlatmak istediği, aktarmak istediği bilgi, istek vb. hepsi iletidir. Göndericinin mesajıdır.
4. Kanal : İletinin gönderilmesi için kullanılan yol, yöntem, araçtır. Mesela bir bilgisayar ekranı, kitap, konuşma kanaldır. Mesela ben size iletimi “yazı” kanalıyla iletiyorum değil mi? O zaman şu anki iletişimimizin kanalı yazıdır.
5. Şifre ( Kod ): “Have you ever looked along a smooth road in hot weather and seen what appears to be a stretch of water where none exists? This is a mirage. It is caused by the air being heated in such a way that hot layers of air lie under cold layers.”
Bir şey anladınız mı? Hayır. Çünkü bu iletişimin şifresi yanlış. Ben bunun yerine size “Hiç sıcak bir havada düz bir yol boyunca baktınız ve var olmayan bir su birikintisi gördünüz mü? Bu bir seraptır. Bu soğuk hava tabakasının altında bulunan, sıcak hava tabakası nedeniyle meydana gelir.” deseydim anlayacaktınız değil mi? Çünkü aramızda bir şifre uyumu olacaktı. Demek ki şifre, aynı dili konuşmamız veya benim çizdiğim bir resimde, yazdığım bir şiirde ne demek istediğimi anlayabilme yeteneğinizdir.
6. Bağlam: İletişimin gerçekleştiği ortama bağlam denir. İletişimde bağlam çok önemlidir. Çünkü bir sözcüğün anlamı kullanıldığı yere göre şekillenir. Siz “sıcak” kelimesini çok farklı anlamlarda kullanırsınız değil mi? Eğer birisinden bahsediyorsanız sıcak derken samimi anlamını kastediyorsunuzdur. Fakat bir suya elinizi sokunca sıcak diyorsanız suyun ısı derecesini kastediyorsunuzdur.
7. Dönüt ( Geribildirim ): İletişimde alıcının göndericinin mesajına karşılık verdiği cevaptır. Bu cevap uzun bir cümle olabileceği gibi “Evet, anladım.”, “Evet.”, “Hayır.” şeklinde de olabilir.
İletişimde Gönderici, Alıcı ve İleti İlişkisi
Bir iletişimin en önemli unsuru gönderici, alıcı ve iletidir. Bunlardan birisi olmazsa şayet iletişim gerçekleşmez. İletişim göndericinin bir iletiyi alıcıya göndermesiyle başlar. Eğer alıcı iletiye bir cevap yani dönüt verirse artık gönderici kendisi olur ve karşısındaki alıcı olur. Bu şekilde iletişim süreci sınırsız şekilde devam edebilir. Haliyle gönderici ve alıcı da sürekli olarak yer değiştirebilir.
İletişimde Göstergelerin Yeri ve Önemi
Kendi dışında bir başka şeyi gösteren, düşündüren, onun yerini alabilen nesne, görünüş ve olgulara gösterge denir. Mesela bizim isimlerimiz birer göstergedir. “Kaan” dediğimiz zaman k-a-a-n sesleri değil de zihinlerde bir Kaan canlanıyor. İşte bu sesler göstergedir. Ağaç dediğimiz zaman zihnimizde ağaç kelimesinin kendisi değil de bir ağaç canlanıyor değil mi? İşte o zaman ağaç kelimesi birer göstergedir.
Her göstergenin bir ses ve anlam yönü vardır.
Diyelim “Ağaç” göstergesi. Ağaç dediğimizde zihnimizde yaprakları, dalları ve kökü toprağa bağlı olan bir nesne canlanıyor değil mi? İşte bu zihnimizde canlanan şey gösterilen, “a-ğ-a-ç” sesleri ise gösteren oluyor.
Göstergeler dil göstergeleri ve dil dışı göstergeler olmak üzere ikiye ayrılır:
1. Dil Göstergeleri:
Hemen yukarıda bahsettiğimiz göstergeler dil göstergeleriydi. Tekrar etmeye gerek yok. 🙂
2. Dil Dışı Göstergeler:
Resim, şekil, işaret, hareket, jest, mimikler vb. dil dışı göstergelerdir. Dil dışı göstergeler dörde ayrılır:
a. Belirti ( Doğal Gösterge ): Adı üzerinde doğal göstergedir. Tabiat kanunları ile ilgilidir. Gök gürültüsünün, karanlık bulutların yağmuru belirtmesi, ağaçların çiçek açmasının baharın geleceğini göstermesi, yapraklarını dökmesinin sonbaharın geleceğini göstermesi vb. hepsi birer doğal göstergedir.
b. Belirtke ( Sosyal Gösterge ): İnsanların üzerinde uzlaşarak oluşturdukları göstergelerdir. Mesela trafik işaretleri birer sosyal göstergedir. Çünkü oradaki her şeyin anlamı insanlar tarafından sonradan üretilmiştir. Yine futbol maçında kırmızı kart oyuncunun oyundan atılacağını gösterir. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Sosyal göstergeler insan hayatını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş yapay göstergelerdir.
c. Görsel Gösterge ( İkon ): Bir gerçekliği doğrudan aktaran göstergelerdir. Mesela bir yerin haritası, fotoğrafı birer ikondur.
d. Simge: Uzlaşmaya bağlı olarak soyut ve sayılmayan tek bir gösterilene göndermede bulunan görsel biçimdir. Mesela güvercinin barışı simgelemesi, kalbin aşkı, terazinin adaleti simgelemesi gibi.
Göstergelerin Ayırıcı Özellikleri
Göstergeler arasında şüphesiz en yoğun kullanılan dil göstergesidir. Dil göstergesi aslında yapay bir göstergedir. Bir dili öğrenen insanların hepsi o dildeki göstergeleri bilirler. Bir dildeki dil göstergelerinin sayısını merak ediyorsak o dilin sözlüğünü açıp sözcük sayısına bakabiliriz değil mi? Çünkü her sözcük bir dil göstergesidir aslında.
Dil ile biz bütün duygu ve düşüncelerimizi anlatabiliriz. İnsanlar bütün isteklerini, arzularını, kırgınlıklarını, mutluluklarını dil ile ifade edebilirler. Demek ki en kullanışlı gösterge dil göstergesiymiş.
1o nmara 5 yıldız (saolun)