İletişim ünitesindeki ikinci konumuz “İnsan, İletişim ve Dil” başlığı ile karşımıza çıkıyor. Bu konu altında aşağıdaki kazanımları kazanmanızı hedefliyoruz.
1. Dil-insan ilişkisini belirler.
2. Dille gerçekleştirilen iletişimle diğer iletişimler arasındaki farklılıkları sezer.
3. Dilin işlevlerini açıklar.
Bu konumuz bir önceki ve sonraki konulara göre biraz daha fazla soyut kelime, kavram içerdiği için anlamak biraz daha zorlaşacaktır. Bu sebeple dikkatimizi daha fazla yoğunlaştırmamız gerekiyor.
İnsan, bir toplum içerisinde yaşayan, bu toplumla daima etkileşim halinde olan, düşünme ve konuşma yeteneği olan ki bu yetenekleri ile evrendeki diğer tüm canlılardan ayrı bir yerde duran, daha özel olan bir varlıktır.
Günlük hayatında insan diğer insanlarla iletişim kurabilmek, derdini anlatabilmek, ihtiyaçlarını giderebilmek, onların ihtiyaçlarına karşılık verebilmek adına “dil” dediğimiz sistemli bir yapıyı keşfetmiş ve onu kullanmıştır.
Dil, belirli bir sisteme dayalı, özel simgeleri olan semboller sistemidir. Muharrem Ergin’in tarifine göre dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan, kendisine özgü yasaları olan ve ancak bu yasalar çerçevesinde gelişen, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış seslerden örülmüş bir anlaşma sistemidir.
Dil, insanın anlatma kabiliyetinin en gelişmiş aracıdır. Dille gerçekleştirilen iletişim; dil dışı göstergelerle (sosyal göstergeler gibi) gerçekleştirilen iletişime göre çok daha kuvvetli ve kullanışlıdır.
Bütün duygularımızı, düşüncelerimizi dil ile rahatlıkla ifade edebiliriz. Ayrıca karşımızdaki söylediklerimizi net bir şekilde anlayabilir. Yanlış anlaşılmaları hemen düzeltebiliriz.
İnsanlar dilleri olmadan anlaşamaz, sıkıntılarını paylaşamaz, üretemez ve yaşayamaz. Bütün hayatın temelinde dil vardır. Hattâ dil olmadan düşünemez bile.
İnsanlar toplum kurallarını dil ile öğrenir ve öğretir. Ailelerimiz bizi büyütürken konuşarak, dili kullanarak yaşamı bize öğretirler.
Dil, ihtiyaçlarımızı karşılarken bazı işlevleri de yerine getirir. Bu işlevler ( İleride daha kapsamlı işlenecektir.)
1. Göndergesel İşlev: Dilin işlevleri içerisinde en çok kullandığımız işlev göndergesel işlevdir. Göndergesel işlev dilin bilgi verme işlevidir. Bu işlevde kullanılan sözcükler ilk, gerçek anlamları ile kullanılır. Yoruma yer yoktur. Ders kitaplarında, bilgi verici metinlerde, öğretici metinlerde, ansiklopedilerde kullanım kılavuzlarında dil göndergesel işlevde kullanılır.
“Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkedir.”
“TRT Türkiye’nin resmî televizyon kanalıdır.”
2. Şiirsel İşlev: Adı üzerinde şiirsel işlev şiir metinlerinde kullanılır. Şiirsel duyguların ifadesinde kullanılır.
İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;
Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.
Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;
Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. ( NFK)
3. Heyecana Bağlı İşlev: Dilin coşku ve heyecan bildiren işlevidir. Duyguların ifade edildiği metinlerde, lirik metinlerde, söylev gibi hislerin ön planda olduğu, coşkun metinlerde kullanılır.
Dikkat: Bol ünlem kullanılan işlevdir.
“Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır!”
4. Dil Ötesi İşlev: Dilin dilbilgisi, dil bilim gibi konuları izah ederken kullandığı işlevdir.
“Bir sözcük isimleri niteliyorsa sıfat, fiilleri niteliyorsa zarftır.”
“Sıfatlar; belirtme sıfatları ve sayı sıfatları olmak üzere ikiye ayrılır.”
5. Kanalı Kontrol İşlevi: En çok karıştırılan işlev kanalı kontrol işlevi ile alıcıyı harekete geçiren işlevdir. Aslında ikisi birbirinden kesin çizgilerle ayrılır. Kanalı kontrol işlevinde bir işin yapılıp yapılmadığını kontrol etme vardır. Karşımızdakinin durumunu öğrenmek isteriz bu işlevde.
Dikkat: Genelde soru işaretli cümlelerde olur.
“Geliyor musun?”, “Ödevleri yaptınız mı?” cümleleri birer kanalı kontrol işlevine örnektir. İkisinde de işin gerçekleşip gerçekleşmediğini öğrenmek için soru yönelttik.
6. Alıcıyı Harekete Geçirme: Bu işlevde de mesaj gönderdiğimiz kişinin bir şey yapmasını isteriz. İstekte bulunuruz. Alıcıyı harekete geçirme amacı vardır.
“Buraya gelir misin?”, “Ayağa kalk!” cümleleri alıcıyı harekete geçirme işlevine örnektir. Dil mesajımızı alan kişiyi harekete geçirmek, bir iş yaptırmak üzere düzenlenmiştir.
Yorum Gönderin