Metin ve yapı konusunda metnin yapısını incelerken biz dört şeyi göz önüne alırız: Olay, Kişi, Zaman ve Mekân. Tabii bunların dışında bakış açısı, anlatıcı gibi unsurlar vardır ama onlar apayrı ve uzun bir konu.
Anlatmaya bağlı metinler genelde kurgusal metinlerdir. Yani bu metinlerde geçen olay, olayın gerçekleştiği zaman, olayın gerçekleştiği mekân ve olay içerisinde yer alan kahramanlar tamamen kurguya dayalıdır. Yani gerçek değildir. Ha gerçek hayatta karşılığını bulabilir, biz o kahramanları birine benzetebiliriz ama yine de bu kahramanların hepsi kurgusal bir kahramandır. İşte bu sebeple bir metni incelerken buna dikkat ederek inceleyelim.
OLAY ÖRGÜSÜ ( VAK’A ZİNCİRİ)
Belli bir ana konu etrafından, birbirine bağlı onlarca olayın bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlanması ile ortaya çıkan bütündür.
Olay örgüsü olayların arka arkaya rastgele sıralanması ile oluşmaz. Yazarın belli bir kurgusu etrafında gelişir ve sonuca ulaşır. Mesela siz evden çıktığınızda kapıdan adımınızı atar atmaz okulunuza gidebilir misiniz? Hayır. Belli bir yol yürümeli, gerekiyorsa otobüse, metroya binmeli ve uygun yerlerden geçmelisiniz. Siz daha metroya binmeden metrodan inmeden metro durmadan metrodan inebilir misiniz? Hayır. İşte yazar olarak önce metroyu durdurmalı, sonra metrodan inmelisiniz. Demek ki olay örgüsündeki olaylar peş peşe gelirken rast gele gelmezler.
Ayrıca olaylar arasında bir neden sonuç ilişkisi vardır. Mutlaka birbiriyle alakalı olmalıdır. Diyelim ki siz metroya biniyorsunuz ama otobüs durağında iniyorsunuz. Mümkün mü böyle bir şey? Hayır.
Roman ve hikayedeki olaylar da -zaman zaman- kronolojik olabilir. Ancak anlatıcının tercih ve imkanları, bu kronolojiyi çoğu zaman bozabilir. Yani anlatıcı hikayeyi, baştan sona, sondan başa, ortadan sona, ortadan başa, sonra sona doğru anlatabilir.
a)Tek Zincirli Olay Örgüsü: Genelde eserin merkezinde yer alan bir kahramanın etrafında gelişen olaylar için kullanılır. Başkahramanımız çok güçlüdür ve hikâye/roman onun üzerine kurgulanır. Diğer bütün alt olaylar o kolay üzerinden devam eder. Esas amaçtan hiç kopulmaz. Peyami Safa’nın Dokuzuncu Hariciye Koğuşu böyle bir eserdir. Olay örgüsü anlatıcı etrafında şekillenir.
b)Çok Zincirli Olay Örgüsü: Bu olay örgüsü tarzında da birden çok olay vardır. Her olay kendi çapında değerlidir.
c)Helezonik Olay Örgüsü: Birden çok olayın iç içe geçmesi ile ortaya çıkar. Mesela Elif Şafak’ın Aşk kitabı bu olay örgüsüne bir öenektir.
METİN VE YAPIDA KİŞİ (ŞAHIS)
Metin ve yapı incelenirken özellikle Yeni Roman dediğimiz akımla birlikte kişiler daha ön plâna çıkmış ve olay, kişi etrafında şekillenmiştir.
Bir edebî metnin yapısında olmazsa olmazı kişilerdir. Kişilerin olmadığı bir eser düşünülemez. Olayın kurgusuna, vakanın durumuna göre kişi sayısı eserde artabilir de azalabilir de. Bu tamamen olayla ve eserin yazarıyla alakalıdır.
Eserdeki her karakterin gerçek hayatta birer karşılığı olabilir. Yazar zaten karakterlerini yaratırken gerçek hayata dair gözlemlerini yansıtır. İşte bu yüzden biz kitap okuduğumuzda kitaptaki karakterlerle kendimizi özdeşleştirip, onun üzerinde kendimizi yaşatmaya çalışırız.
Mustafa Kutlu gibi kimi yazarlar eserlerinin toplamından bir karakter dünyası meydana getirmişlerdir. Mesela bir “Berber” kişisi birçok hikâyesinde “Berber Selahattin” olur.
Kişi, şahıs konusunda bilmemiz gereken önemli iki kavram vardır. Bunlar: tip ve karakter.
Tip: Belli bir sınıfı, zümreyi, sınıfı, meslek grubunu veya topluluğu temsil eder, hareketleri ve tavırları bu zümrenin genel özelliklerini yansıtır, bütün eserlerde karşımıza aynı şekilde çıkar. Mesela “İnek Şaban” bir tiptir. 70’lerin ve 80’lerin köyden şehre göçen, saf, temiz ama zeki Anadolu insanını yansıtan bir tiptir. Yine Keloğlan, saf ve temiz Anadolu insanını yansıtan bir tiptir. Siz İnek Şaban’dan ve Keloğlan’dan yalan söylemesini, hinlik yapmasını beklemezsiniz çünkü onlar belli bir zümreyi temsil eder.
Karakter: ise belli bir sınıfı temsil etmekten ziyade kendine has özellikleri olan, nerede ne yapacağı belli olmayan kişidir. Romanda veya hikâyede tip dışında kalan kişilere karakter diyebiliriz. Kendine has, özgün bir kişidir karakter.
METİN VE YAPIDA MEKÂN
Eserde olayların gerçekleştiği ortama mekân denir. Mekân metin ve yapının vazgeçilmezlerindendir. Bu olaylar çok farklı yerlerde geçebilir: Ev, sokak, köy, kent gibi.
Burada bizim dikkat etmemiz gereken –tabii ileri düzey bir araştırma yapacaksak- mekânın karakter üzerindeki veya olay üzerindeki etkisi nedir? Mesela bir Mustafa Kutlu okuduğunuzda mekân rastgele seçilmiş bir mekân değildir. Şehir hayatını sürekli eleştiren Mustafa Kutlu için köy mühim bir mekândır, eserde daima olumlanır. Ancak şehir olumsuzlanan bir mekândır.
METİN VE YAPIDA ZAMAN
Bir metnin yapısı incelerken birkaç farklı zamanla karşılaşabiliriz. Bunlardan kimi itibarî, yani edebî metnin içeriğine dahil olan ve kurguya dayalı olan zamandır, kimi de gerçek hayatta karşılığını bulan zamandır.
Gerçek hayatta karşılığı olan, reel bir unsur olan zamanlara baktığımızda “yazma zamanı”nı görürüz. Bu yazarın eserini yazdığı zamandır. Ve bir diğeri de “okuma zamanı”dır. Bu da okuyucunun eseri okuduğu zamandır.
Bir de itibarî alemde karşılığını bulan zaman vardır ve bu iki zaman bizim için çok önemlidir:
Vak’a zamanı: Eserde anlatılan olayların gerçekleştiği zamandır. Olayların başlaması ile bitişi arasında geçen süredir vak’a zamanı. Burada kullanılan zamanın tamamı kurguya dayalı olduğu için gerçekle alakası yoktur.
Eğer kahraman-anlatıcı olayların yaşandığı zamanla eş zamanı olarak anlım yapıyorsa o zaman zaman kronolojik olmak zorunda değildir. Kırılmalar yaşayabilir. Kahraman bir olayı anlatırken geriye dönüp farklı bir olayı anlatabilir.
Anlatma zamanı: Anlatıcının gördüğü, duyduğu, bildiği olayı anlattığı zamandır. Öğrendiği zamanla karıştırmayalım. Anlattığı zaman öğrettiği zamandan farklıdır.
Vak’a zamanı olayın oluş zamanı, anlatma zamanı da bize nakledildiği zamandır. Bazen bu ikisi eş zamanlı olabilir işte orada kahraman-anlatıcı devreye girer ve bize yaşadığı anı anlatır.
Metin ve yapı konusunda söyleyeceklerimiz bu kadar. Anlattıklarımızı uygulayarak pekiştirme yapabilirsiniz.
Muhteşem bir anlatım olmuş. Olay örgüsünü aklımda bir türlü canlandıramıyordum fakat bu yazıları okuyunca kesinlikle anladım ve bir daha da hiç unutmayacağımı düşünüyorum. Benim aklıma böyle örnekler asla gelmezdi. Ellerinize sağlık.
süper ilk başta anlamamıştım ama şimdi sayenizde anşadım:) 🙂
çok güzel hazırlanmış emeğinize sağlık