Yenileşme Dönemi Türk Edebiyatı

Türkler tarih içerisinde üç ana medeniyet dairesine girmiştir. Tüm toplumsal olayların edebiyatı etkilediği gibi bu üç ana dönem de edebiyatımızda üç dönem meydana getirmiştir.

Sözlü dönem, Türklerin Orta Asya’da daha fazla kendine ait unsurları barındırdığı, kavmî özelliklerin ön plana çıktığı bir dönemdir. Türklerin İslâmiyet ile tanışmasına kadar bu dönem etkisini sürdürmüştür.

Dini dönem, İslâmiyetin kabulünden itibaren Türklerin edebiyatını büyük oranda etkilemiş ve bu etki yüzyıllar boyu sürmüştür. Bu dönem edebiyatında dinî özellikler ön plâna çıkmış, dinî nitelikli eserler vermiştir. Bu dönem 10. Sınıf Türk Edebiyatı dersinin konusudur.

Modern Dönem ise Tanzimat Fermanı’nın ilanı ile başlar ve günümüze kadar devam eder. Dinî döneme göre bireyin ve aklın daha ön planda tutulduğu bu dönemde Batı ile etkileşim artmış ve Batıdan birçok edebi tür (roman , tiyatro, deneme, gazete gibi) alınmıştır.

yenileşme dönemi
yenileşme dönemi

* Resminbüyüğü için üzerine tıklayınız

Yenileşme Dönemi, Yenileşme Nedir?

Yenileşme, var olanın çağın ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmesidir. Tüm Batı ülkeleri gibi Osmanlı İmparatorluğu da Yenileşme Dönemi nden nasibini almıştır.

Batı, 16. Yüzyılda Rönesans ve Reform hareketlerine girişerek kilisenin hakimiyetini, skolastik düşünceyi terk eder ve onun yerine aklı, bilimi ve deneyi ön plana alan yeni bir düşünce dünyasına adımını atar. Aklı ve bilimi ön plana alan Avrupa bireyin de önemli olduğu bir Aydınlanma Çağına ayak basar. Aydınlanma Çağı, aklın ön plana alındığı, doğru bilgiye akıl ile ulaşılacağının benimsendiği bireyin kendi yaşantısını şekillendirebildiği, bireyin toplum için/devlet için değil de toplumun/devletin birey için var olduğuna inanıldığı bir dönemdir.

Aydınlanma çağı ile birlikte Coğrafi keşifler hız kazandı. Coğrafi keşifler ile yeni yerler keşfeden Avrupa buraları sömürmeye başladı ve dolayısıyla da zenginleşti. Ayrıca teknik alandaki gelişmelerin sanayiye yansıması ile birlikte sanayi inkılâbı gerçekleşti. Böylece Avrupa karşı konulmaz bir güç haline geldi.

Avrupa’daki bu gelişmeleri izlemeyen, izlemeye tenezzül etmeyen Osmanlı Devleti, onların karşısında maddi olarak güç kaybetti. Avrupa’nın parası ve sanayisi ile baş edemedi. Yine bu dönem ortaya çıkan ve milletlerin kendi devletlerini kurma özgürlüğü düşüncesini yayan Fransız İhtilali, çok uluslu bir devlet olan Osmanlı Devleti’ni etkiledi ve Osmanlı Devleti büyük toprak parçaları kaybetmeye başladı.

Devletin ileri gelenleri bu kaybedişe bir dur demek adına ilk defa Batının ne yaptığına dikkat etti ve onları yakından izlemek , onların yaptığı yenilikleri uygulamak gerektiğini düşündü. Tabii bu kayıplar en çok askeri alanda yaşandığı için yapılan yenilikler askerî alanda sınırlı kaldı.

Dönem dönem bu yeniliklerin faydasını gören Osmanlı Devleti hızla toprak kaybetmeye devam ediyordu. Padişahların, sultanların ömrü ile sınırlı kalan yenilikler II. Mahmut döneminde hız kazandı ve askerî alandan sıyrılarak, siyasî, ekonomik alanlara da yöneldi. Ancak bu yeniliklere yeniçeriler, ulemalar gibi yenilik istemeyen kesim taş koyunca yenilikler sınırlı, yetersiz kaldı.

Osmanlı , birçok milleti, farklı inanca sahip insanları bünyesinde barındırdığı için tarihin her döneminde diğer devletler tarafından içişlerine karışma tehdidi ile karşı karşıya kalmıştır. Öyle ki 1800’lü yıllarda Osmanlı vatandaşı olan Katoliklere Fransa, Protestanlara İngiltere, Ortodokslara da Rusya sahip çıkmış ve bu vatandaşları bahane ederek Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışmışlardır.

Osmanlı, bu karışmayı engelleyebilmek için azınlıkların haklarını korumak amacıyla Sultan Abülmecit zamanında Mustafa Reşit Paşa’nın hazırladığı Tanzimat Fermanı’nı diğer adıyla Gülhane Hattı Hümayunu’nu3 Kasım 1839’da Gülhane parkında yayımlamıştır.

Tanzimat Fermanı Maddeleri (kısaca)

  • Bütün vatandaşların can, mal ve namus güvenliği sağlanacaktır. ( Bu madde ile Osmanlı Devleti bünyesinde yaşayan Müslüman gayri müslim tüm halkın yaşama hakkı ilk defa bir kanun maddesi ile güvence altına alınmıştır.)
  • İnsanlar mahkemeye çıkarılmadan cezalandırılmayacaktır.  ( Yasaların üstünlüğü bir padişah tarafından kabul edilmiştir.)
  • Herkesten gelirine göre vergi alınacaktır.
  • Padişahın gücünün üzerinde kanun gücü olacaktır.
  • İnsanlara mülkiyet edinme hakkı tanınacaktır.
  • Askerlik işleri düzene sokulacaktır. ( Bu madde ile gayrimüslimler de askere gidecektir. Bu madde Islahat Fermanı’nda değişmiştir.)
  • Rüşvet ve adam kayırma yasaklanacaktır.

Bu devletler Tanzimat Fermanı ile yetinmemiş ve ülkeyi bugün bile darboğaza getiren Islahat Fermanı’nı 1860 yılında Abdülaziz’e hazırlatıp imzalatmışlardır.

Yenileşme dönemi ve Tanzimat Fermanı ‘nın Türk Edebiyatına yansıması Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı ‘nın oluşmasını sağlamıştır.

Kaan Hoca tarafından yayınlandı

Ankara'da edebiyat öğretmeni olarak görev yapan yazar, evli ve hiç çocuk babasıdır.

Sohbete katılın

2 yorum

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir